Uzmanlar, kış mevsiminde depresyon, D vitamini eksikliği ve günlerin kısa olmasının vücudun kilo almasına yol açtığını söylüyor. Sonbahar ve özellikle kış aylarında genellikle kilo almaya eğilimli olunuyor ve bu değişiklik 1-2 kilo kadar olabiliyor. Vücut mevsimsel değişim göstermeksizin oldukça hassas bir aralıkta ısısını düzenleyebiliyor.
– D vitamini eksikliği
D vitamini eksikliğinin de kilo alımında etkili olduğunu ifade eden Ünal, “Bazı çalışmalarda obez ve metabolik sendromlu ankara travestileri D vitamin eksikliğinin tespit edilmesi, kas ve kemik sağlığımızda temel bir rolü olan bu vitaminin yağ metabolizmasında da rolü olabileceğini ortaya koyuyor. Kışın güneş ışığının daha zayıf olması, dışarıya daha az çıkma eğilimi ve soğuktan korunmak için kalın giysiler giyiyor olmamız D vitamini eksikliğini tetikleyerek kilo almamıza olumsuz katkıda bulunuyor olabilir.”
– Günlerin kısa olması
Dr. Oğuz Kaan Ünal günlerin kısalmasının kilo almamızdaki etkileri şu şekilde anlattı: “Aynı zamanda günlerin kısa olması da kilo almada etkili. Günlerin kısa olması yeme düzeninin bozularak öğünlerin atlanmasına yol açabiliyor. Soğuk havalarda egzersiz yapma isteğinin sıcak ortamlarda oturma ve televizyon seyrederek bir şeyler atıştırmaya dönüşmesi de önemli bir problem. Genel olarak kış aylarında metabolizmamızın da bu tür değişikliklere adapte olarak daha tutumlu davranmaya eğilimli olması kilo almamızı kolaylaştıran sosyal faktörler arasında yer alıyor.”
– Depresyon
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuz Kaan Ünal, kış mevsiminde kilo almanın 3 önemli nedenini anlattı. Kış aylarının özellikle genetik olarak yatkın travesti de depresyon eğilimine yol açabileceğini ifade eden Ünal, “Bu durumdan serotonin hormonunun sorumlu olduğu düşünülüyor. Refleks olarak bu olumsuz hisleri iyileştirmek ve daha mutlu hissedebilmek için yazın tükettiğimizden daha kalorili ve yağlı yiyecekler tüketme ihtiyaç artıyor. Buna kontrolsüz gece atıştırmaları da eklenebiliyor. Kalori alımı bizzat kilo almaya sebep olmanın yanında kan şekerimizde ciddi dalgalanmalara da yol açabiliyor” dedi.
Ünal, kilo alımını engellemek için şu tavsiyelerde bulundu: “Kışın ihmal edilen yeterli sıvı alımına özen gösterin, özellikle C vitamininden zengin gıdaları tüketin, vücut direncinizi artırın, süt ve süt ürünlerini, balık yağını daha çok tüketin, günlük 20-30 dakikalık yürüyüşler yapın, düzenli ve sık beslenin.”
Diyet Olmazsa Olmazları
Göbek eriten diyetler ankara travestileri için bir umut ışığı olsa bile elbette bölgesel zayıflamada egzersizlerin en büyük etken olduğunu unutmamak gerekir.
Diyet yaparken listenizden eksik etmemeniz gereken öncelikli besinler var. Bu besinler hem uzun süre sizi tok tutuyor hem de enerji kaybını önlüyor.
İşte diyet listenizde olmazsa olmaz bu besinler…
Zeytinyağı
Diyette de olsanız herkesin bir miktar yağa ihtiyacı vardır. Zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar, kolesterolünüzü kontrol altında tutar ve tokluk hissi sağlayarak açlık krizlerini önler.
Baklagiller
Baklagiller; oldukça düşük kalorilidirler ve içeriklerindeki yüksek protein ve lif değerleri ile zayıflamayı kolaylaştırırlar. Haftada bir kez tükettiğinizde vücudunuza zararlı doymuş yağlar yerine yüksek oranda lif yüklemiş olursunuz.
Tam tahıllı besinler
Sağlıklı karbonhidratlar vücut için iyidir. Makarna, pirinç ve ekmek gibi karbonhidratlı yiyecekler tüketmek istediğinizde lif oranı yüksek, tam tahıllı olanları seçin. Tokluk hissi yaratan tam tahıllılar grubu, açlık krizlerini önlemeye yardımcı bir diğer besindir. Alışveriş sırasında tam tahıllı ürünler alırken üzerlerinde %100 ibaresinin bulunmasına da dikkat edin.
Çilek, ahududu ve yabanmersini
Çilek, ahududu ve yabanmersini gibi kırmızı meyvelerin küçük bir porsiyonunda yüklü miktarda lif bulunur. Ancak bu meyveler, meyve suyu haline getirildiğinde içerlerine yüksek miktarda şeker konulur. Bu sebeple meyve suyu şeklinde tüketmek yerine meyve olarak yiyin.
Yulaf
Kan şekerini düşüren yulaf, sabah kahvaltısı için güzel bir seçenektir. İçeriğinde yüksek oranda lif bulunan yulaf, midenizde şişer ve saatlerce tokluk hissi yaratır. Yulafın her damak zevkine hitap etmediğini biliyoruz. Eğer yemekte zorlanıyorsanız elma gibi şeker oranı düşük mevsim meyveleri ile öğünlerinizi tatlandırabilirsiniz.
Badem, ceviz ve fındık
Badem, ceviz ve fındık gibi kuruyemişler, karın bölgesini inceltiyor ve tokluk hissi sağlıyor. Ara öğününüzde kendi avucunuzun içi kadar yediğinizde hem açlık krizini önlemiş olursunuz hem de aşırı kalori alımın önüne geçersiniz.
Yeşil Kahve Zayıflatıyor Mı?
Zayıflamada son zamanlarda en çok kullanan formüllerden biri de yeşil kahve. Peki nereden çıktı bu trend? Yeşil kahvenin ne olduğunu biliyor muyuz?
İşte yeşil kahve hakkında merak edilenler…
Yeşil kahve nedir?
Yeşil kahve, kökboyasıgiller (Rubiaceae) familyasının Coffea cinsinden 5 metreye kadar büyüyebilen bir ağaçtır. Normal kahve gibi kavrulma işleminden geçmediği için, faydalı etkilerini kaybetmemiştir.
Yeşil kahvenin faydaları nelerdir?
* İçeriğindeki kafein ve klorojenik asit sayesinde, yağ yakımını hızlandırır ve zayıflatır,
* Bazal metabolizmayı hızlandırır. Kalori yakımını hızlandırır ve klo verme sağlar.
* Çok yüksek antioksidan etkiye sahiptir, serbest radikallerin zararlı etkilerini önler.
* Enerji verir, yorgunluğa ve halsizliğe iyi gelir.
* Şeker hastalığı riskini azaltıcı etkisi vardır.
* Hipertansiyon üzerinde iyileştirici etkisi vardır
Yeşil kahve nasıl pişirilir?
Yeşil kahvenin evde hazırlanışı oldukça pratik ve kolaydır. Yaklaşık olarak 1 yemek kaşığı kahve cezveye konulduktan sonra 180 ml sıcak su üzerine eklenir ve 4 dakika demlenmeye bırakılır. Sıcak olarak servis yapılır.
Yeşil kahve günde kaç kez içilebilir?
Yeşil kahve sabah ve akşam olarak günde 2 kez içilebilir. Fazlası zararlı olacaktır. Yeşil kahve içerek zayıflayanların sayısı günden güne artmaktadır. Eğer sizde doğal bir yöntem ile zayıflamayı düşünüyorsanız yeşil kahveyi denemenizi öneririz.
Yeşil kahvenin zararları nelerdir?
Yeşil kahve son zamanlarda zayıflama ürünü olarak vitrinlerde çok rastlanan ve kullanılan bir üründür. Ancak aşırı kahve tüketimi vücutta su tutulmasına neden olabileceği için yeşil kahve içilen dönemlerde günde en az 2.5 litre su içilmesi gerekmektedir.
Yeşil kahve çekirdeği özü
Çiğ ya da kavrulmamış kahve meyvesinin tohumlarından hazırlanan bu desteğin kahve çekirdeklerinin içindeki “klorojenik asit” sayesinde etkili olduğu ileri sürülüyor. Bu maddenin karaciğerde şeker üretimini tahrik eden enzimi baskılayarak kilo vermeye yardımcı olduğu ileri sürülüyor, hatta bu nedenle tip 2 diyabet riskini bile azaltabileceği söyleniyor.
Bu düşünceleri destekleyen ve desteklemeyen bilimsel çalışmalar var. Sayıları henüz yeterli değil. Genelde kahvenin içindeki kafeinin metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye yardımcı olduğu zaten hep düşünülmüştür, ancak kahve içindeki antioksidanların sağlığa faydalı olabileceği biliniyor. Yine de dikkatli olmakta ve doktorunuza danışmadan kullanmamakta fayda var.